İçinden geçtiğimiz süreçte hemen her gün sağlık çalışanlarının COVID-19 testlerinin pozitif çıktığını ve yaşamlarını kaybettiğini büyük bir üzüntüyle öğreniyoruz. Kuralları önemsememe ve rehavet hali, son zamanlarda vaka sayısının artmasına, dolayısıyla sağlık çalışanlarının durumdan etkilenmesine sebep oldu. Son bir haftada 2 eczacımızı ve 1 eczane çalışanımızı COVID-19 sebebiyle kaybetmiş olmanın üzüntüsü içerisindeyiz.
Yaşadığımız bu zorlu dönemde en büyük yük, pandemiye karşı en büyük gücümüz olan sağlık çalışanlarının üzerinde ve bu yük her geçen gün katlanarak artıyor. Pandemi sona ermişçesine davranan, kuralları hiçe sayan her birey sadece kendi yaşamını değil en yakınından en uzağına herkesin yaşamını tehlikeye atmaktadır.
Üç tane çok basit kuralı (sosyal mesafe, maske, hijyen) rutinimize dahil etmek, yaşamlarımızdan daha değerli değildir Pandemi sürecini en az zararla atlatmak hepimizin elinde. Bu kurallara riayet ederek teması en aza indirip bulaş riskini ortadan kaldırabiliriz. Unutmayalım ki bu kuralları hiçe saydığımızda en büyük gücümüz olan sağlık çalışanları tükenecektir. Normalleşme süreci, kuralların görmezden gelinmesi gereken bir süreç değildir. Bu noktada yetkililere büyük görev düşmektedir, özellikle maske ve sosyal mesafe kullanımını ihmal edenler için denetimler sıklaştırılmalı, yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Kamu idaresi bu konuyu pandeminin ilk günü gibi önemsemeli ve bilgilendirici mesajları artırmalıdır.
Öte yandan Türk Eczacıları Birliği olarak daha önce de kamuoyuyla ve gerekli mercilerle paylaştığımız talepler güncelliğini korumaktadır:
- Tüm eczacılarımızın ve eczane çalışanlarımızın düzenli aralıklarla testten geçirilmesini istiyoruz.
- Koruyucu ekipman temini konusunda yardım çağrısında bulunuyoruz.
- Eczanelerimizin dezenfekte işlemlerinin düzenli olarak yapılmasını bekliyoruz.
- COVID-19'un tüm sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmesini öneriyoruz
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ