ECZACI KAMUOYUNA:
HALK SAĞLIĞINI HİÇE SAYAN UYGULAMALARIN HEP BERABER KARŞISINDAYIZ!
Türk Eczacıları Birliği olarak; mesleğimizin köklü tarihinden aldığımız güç, 62 yılı aşan geçmişimiz ve tüm Bölge Eczacı Odalarımız ile 35 binden fazla eczacının sesi olmaya devam ediyoruz. Meslektaşlarımızın titiz ve özverili çalışmaları ışığında Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna, günün her saati ilaç ve sağlık danışmanlığı hizmeti veriyor; halk sağlığını her şeyin üzerinde tutuyor, sağlığa değer katmak için çalışıyoruz. Ancak bizim sağlık çalışanı pratiğimizi zorlaştıracak, emeğimizi sömüren ve daha da önemlisi hastalarımızın sağlığını tehlikeye atan gündemlerle sürekli karşı karşıya kalıyoruz.
Son olarak Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti'nin “Bepanthol” markalı ürünlerini, bebek ürünleri satan bir internet sitesinden ve aynı isimli zincir mağazalarından satışa çıkarma kararını; halk sağlığı adına atılmış sorumsuz bir adım, Türkiye'nin eczacılık geleneğini göz ardı eden bir girişim olarak değerlendirmekteyiz. Bayer'e, bu kararın açıklamasını sorduğumuzda, Bepanhtol'ü “herhangi tedavi edici bir özelliği olmayan ürün” olarak piyasaya arz ettiklerini, bağımsız bir ticari işletme olarak bizimle iş birliği içinde karar almayacaklarını, ticari bağımsızlıklarına, marka ve itibarlarına zarar verecek nitelikteki yönlendirmelerimizin taraflarınca hukuken kabul edilmeyeceğini de ifade ederek Birliğimize ve eczacı meslektaşlarımıza yönelik yaklaşımını net bir şekilde göstermiştir.
Hafızalarımızı tazeleyecek olursak: Geçmişte uzun yıllar ilaç olarak halka sunulmuş bu ürünlerin isimlerinde küçük değişiklikler yapılmış, ambalajları hemen hemen korunmuş, mevzuattaki belirsizlikten faydalanılarak önce ara ürün, daha sonra da kozmetik olarak ruhsatlandırılmıştır. Bu ürünün ilaç kategorisindeyken ve eczacı danışmanlığında kazandığı güven, kozmetik kategorisine aktarılmıştır ve ürün, eczane dışına çıkartılarak daha çok satma çılgınlığı ile hastalarımızın sağlığını sorumsuzca riske atmaktadır.
Yıllarca eczacının toplumdaki ve sağlık hizmetlerindeki güvenine sığınarak “Sadece eczanede satılır” ibaresi ile raflarda yer alan bir ürünü, şu andaki konumuna taşımak eczacının güvenilirliğini suistimal etmekten başka bir şey değildir. Söz konusu ürün, ilaç kategorisinden ara ürün ve ardından kozmetik kategorisine geçerken de ciddi fiyat artışları gündeme gelmişti. Biz o dönemde de bu durumun, hastaların ürünlere ulaşmasının önünde bir engel teşkil edeceğini ifade etmiş ve gerekli uyarılarda bulunmuştuk. Nitekim geldiğimiz noktada ne yazık ki haklı çıktığımızı görüyoruz.
Halk sağlığı ve kamu yararı bizler için her şeyin ötesindedir. Yıllarca “Sadece eczanelerde satılır” ibaresi ile raflarda yer alan ürünlerin, bugün güvenilirliğinin tespitinin mümkün olmadığı internet ortamında satılıyor olmasını kabul etmiyoruz. İlaçta reklamın önünü açacak, halkımızın sağlığını riske atacak tüm uygulamaların karşısındayız.
Son dönem ekonomik gelişmelerin yansıması olarak; bazı ilaç şirketlerinin ilaçlarını piyasadan çekmesi, bazı ürünleri eczane dışına çıkartması gibi hamleleri eczanesini açık tutmaya, çalışma arkadaşları ile onurlu bir şekilde ayakta kalmaya çalışan eczacılara ve bu ilaçları uygun koşullarda almaya çalışan hastalara yönelik saldırılar olarak değerlendiriyoruz. Öte yandan, dağıtım kanallarının meslektaşlarımızla sene başında yapılan sözleşmelere aykırı olarak aldıkları dayatma niteliğindeki kararlara karşı ortak hareket etme iradesinin ortaya konduğunu da ifade etmek isteriz.
Bizler köklü bir mesleğin mensuplarıyız. Aldığımız eğitim bilimselliğe, ettiğimiz Eczacılık Yemini toplum sağlığının önceliğine dayanmaktadır. Bizler bu yola mesleğimizin birikiminden aldığımız güçle, meslektaşlarımıza duyduğumuz güvenle çıktık. Eczanelerimizi reklama, kâr hırsına ya da kâr odaklı girişimlere teslim etmeyeceğimizi herkes çok iyi bilmelidir.
Bizler, etik dışı adımlar atanlara, halk sağlığını hiçe sayan uygulamaları hayata geçirenlere, eczacı ve hasta yararı ne olacak diye sorduğumuzda rekabet diyenlere karşı, hep BİRLİK'te ve ısrarla hastalarımızın, kamunun ve eczacının yararına çalışmaya devam edeceğiz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ VE DENETLEME KURULU
VE TÜM BÖLGE ECZACI ODALARI
1. Bölge İstanbul Eczacı Odası
2. Bölge Ankara Eczacı Odası
3. Bölge İzmir Eczacı Odası
4. Bölge Adana Eczacı Odası
5. Bölge Konya Eczacı Odası
6. Bölge Samsun Eczacı Odası
7. Bölge Bursa Eczacı Odası
8. Bölge Gaziantep Eczacı Odası
9. Bölge Eskişehir Eczacı Odası
10. Bölge Antalya Eczacı Odası
11. Bölge Diyarbakır Eczacı Odası
12. Bölge Kayseri Eczacı Odası
13. Bölge Erzurum Eczacı Odası
14. Bölge Kahramanmaraş Eczacı Odası
15. Bölge Isparta Eczacı Odası
16. Bölge Denizli Eczacı Odası
17. Bölge Zonguldak Eczacı Odası
18. Bölge Trabzon Eczacı Odası
19. Bölge Tekirdağ Eczacı Odası
20. Bölge Sakarya Eczacı Odası
21. Bölge Aydın Eczacı Odası
22. Bölge Malatya Eczacı Odası
23. Bölge Elazığ Eczacı Odası
24. Bölge Ordu Eczacı Odası
25. Bölge Mersin Eczacı Odası
26. Bölge Kastamonu Eczacı Odası
27. Bölge Şanlıurfa Eczacı Odası
28. Bölge Hatay Eczacı Odası
29. Bölge Manisa Eczacı Odası
30. Bölge Balıkesir Eczacı Odası
31. Bölge Kocaeli Eczacı Odası
32. Bölge Muğla Eczacı Odası
33. Bölge Afyon Eczacı Odası
34. Bölge Aksaray Eczacı Odası
35. Bölge Kütahya Eczacı Odası
36. Bölge Çanakkale Eczacı Odası
37. Bölge Sivas Eczacı Odası
38. Bölge Van Eczacı Odası
39. Bölge Edirne Eczacı Odası
40. Bölge Kırklareli Eczacı Odası
41. Bölge Tokat Eczacı Odası
42. Bölge Giresun Eczacı Odası
43. Bölge Mardin Eczacı Odası
44. Bölge Batman Eczacı Odası
45. Bölge Çorum Eczacı Odası
46. Bölge Uşak Eczacı Odası
47. Bölge Amasya Eczacı Odası
48. Bölge Osmaniye Eczacı Odası
49. Bölge Yozgat Eczacı Odası
50. Bölge Karaman Eczacı Odası
51. Bölge Adıyaman Eczacı Odası
52. Bölge Nevşehir Eczacı Odası
53. Bölge Niğde Eczacı Odası
54. Bölge Burdur Eczacı Odası