Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında vatandaşların serbest eczanelerden ilaç alımına dair 2012 yılından beri yürürlükte olan Protokol 31 Aralık 2015 tarihinde imzalanan geçici protokol ile 31 Mart 2016'ya kadar uzatıldı.
Geçici protokolün bulunduğu bu süre içerisinde Bakanlık, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları nezdinde yapılan çalışmalar ve toplantılar neticesinde henüz yeni bir anlaşma sağlanamadı. Bu haliyle görünen o ki sözleşmesiz dönemin başlaması söz konusudur.
Bunun anlamı; vatandaşın, ilacın tutarının tamamını ödeyerek alması; eczaneden edineceği fatura ile Sosyal Güvenlik Kurumu'na müracaat etmesi ve geri ödeme beklemesidir. Kapsamlı olarak ilaç sarfiyatı gözden geçirildiğinde hastalarımızın ilaçlarının birçoğunu eczaneden parayla alması mümkün değildir.
Türkiye genelinde her gün ortalama 1 milyon reçete karşılandığı düşünüldüğünde durumun ekonomik ve iş yükü boyutunun sürdürülmesinin mümkün olmayacağı aşikardır.
Meslektaşlarımız hali hazırda ülkemizde her bölgede hastalarımızın kısa süreli sağlık sorunları ve ilaç ihtiyaçlarını gidermektedir. Halk sağlığı eczacılar için birinci önceliktir. Bu konuya ticari yaklaşım söz konusu değildir; bu şekilde bir bağlantı kurmak, bağdaştırmak doğru bir yaklaşım değildir.
Vatandaşın ilacının parasını Sosyal Güvenlik Kurumu karşılamaktadır; Kurum anlaşma sağlayamazsa vatandaşın eczaneden ilacını ücretiyle almasının sorumlusunun eczacılar olmayacağı ortadadır.
Eczaneler her yıl kendileriyle hiçbir alakası olmayan ve 3,5 milyar lira tutarına yakın olan muayene ücretlerini tahsil etmektedir. Bu faaliyet devletin birçok noktada personel istihdamı ve iş yükünü azaltmaktadır. Adeta veznedar gibi verilen bu hizmet ve angarya ile eczacılara yüklenen iş yükü görmezden gelinemez.
Mevcut protokol ile ilaca yapılan iskonto oranlarının belirlenmesinde Kurum eczanelerin toplam cirosunu baz almaktadır. Yıl içerisinde eczaneden satılan dermokozmetik, tıbbi sarf malzemeleri, medikal malzemeler gibi ilaç dışı ürünlerin de içinde olduğu satış hasılatımıza bakılarak Sosyal Güvenlik Kurumu'na iskonto yapmamız talep edilmektedir.
Oysa ki Kurum'a kesilen ilaç bedellerine ait faturalar eczanelerin Sosyal Güvenlik Kurumu ile olan tek ticari ilişkisidir. Talebimiz bizden istenen iskontoların bu bedeller üzerinden yapılmasıdır.
En yakın sağlık danışmanı olan ve birçok noktada vatandaşlarımızın konforlu bir şekilde ilaç ve eczacılık hizmetlerini sürdürebilmesi için Kurum'dan reçete hizmet bedellerinin iyileştirilmesini talep ediyoruz.
Bütün bu bilgiler ve önerilerin sonunda Antalya Eczacı Odası Yönetim Kurulu ve Üyelerimiz, vatandaşlarımızın en kolay ve ucuz yoldan ilaçlarını alabilmeleri için “Yaşamak”; Yaşamak için de Sosyal Güvenlik Kurumu'nun taleplerimizi karşıladığı bir Protokolü hastalarımızı mağdur etmeden imzalamak istiyoruz.
Unutulmamalıdır ki yaşatmak için yaşamak zorundayız.